Yazım
Yazım
“ER” KİŞİ DOĞULMAZ, OLUNUR
Güzel Türkçemizde, “erkek ve adam” kelimeleri, sadece cins ifadesi için
kullanılmaz. “Erkek ve adam” kelimelerini sıfat olarak kullandığımızda ise “mert, olgun,
yürekli, güvenilir” demek isteriz.
Kuran’ı Kerim’de de aynı sıfat “racul” diye geçer… Kadın ve erkek ayırmaksızın
“olgun insan” anlamında kullanılır. A’raf, Yunus, Hud, Müminun, Kasas, ahzab ve daha
pek çok sürenin çeşitli ayetlerinde, cinsiyet ayırmaksızın “olgun insan, adam” anlamında
kullanılmaktadır.
Ama erkekliği fiziki tekellerinde ve nüfus cüzdanı renginden ibaret zanneden ve
özde “er” kişi olmaya terfi edemeyenler, her fırsatta “vurun abalıya” misali, kadın cinsine
saldırarak, erkekliklerini göstermeye çalışırlar. Kadına yönelik şiddetin gündemden pek
düşmediği canım ülkemde, sadece tekme, yumrukla vurulmazlar kadınlara. “Er” kişi
olmanın, “mert, olgun, yürekli, güvenilir”, kısmıyla pek ilgilenmeyenler, “erkek ırkçılığı”
da depreşmişse bir de, sürekli “smack down” modunu alırlar. Kalemse ellerindeki, kılıçtan
keskin savuruverirler kadınların üstüne… Ortalık kan revan, kafa göz patlak, kimin
umurunda…
Erkekliği sıfat olarak sadece mavi cüzdanlılar için kullanmayız.
“Erkek gibi kadın” dediğimizde, erkeğe fiziken benzeyen kadınlardan da
bahsetmeyiz. “Yürekli, güvenilir, olgun, mert” kadın demeye çalışırız aslında…
“Osmanlı kadın”, “devlet gibi kadın” deriz ya…
Tam da öyle…
Babacığımdan bana en kıymetli miras,
Hatun bedeninde, “er” kişi yüreğinde olabilmek.
“Er” kişi olmak;
Hak’kı, haklıya teslim etmektir.
“Er”lik; Eğilmeden, bükülmeden dosdoğru olacak,
Bir tek kişi değil, bir ordu karşısında dahi bildiğini dosdoğru söyleyecek, “kral çıplak”
diyecek yürek ister,
Toptancılığı reddeder,
Tüm haklar ve doğrular perakendedir çünkü…
“Er” kişi olmak;
Hasmıyla dahi empati kuracak, gönül ister,
Çünkü “er” kişinin yüreği, sadece cesaretle değil, merhamet, vicdan, insafla da beslenir,
büyür.
“Er” kişi olmak, bir fincan kahvenin 40 yıllık hatırını hiç unutmamaktır.
“Er” kişi olmak tek başına, biricik ve yalnız olmaya talip olmaktır.
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi,
Kim var? diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert ben varım!
Diyebilmektir.
“Er” kişi olmak;
Nefsine rağmen, insanlığını baş üstünde tutmaktır,
Hasılı “er” kişi olmak, bilekten çok, yürek ister…
Ondandır “er” kişi doğulmaz, olunur…
Alıcı gözle etrafınıza bir baksanız, cenazesi “er kişi” niyetine kalkacak o kadar çok kadın
vardır ki… Adı sanı bilinmeyen…
EYLÜL / 2011