HANGİ SİYASET, NEDEN SİYASET?

Siyaset dışında hemen herkesin bir siyaset, siyasetçi algısı var. Bu algı sözcüklere döküldüğünde de pek düzeyde, sevimli ifadeler genellikle kullanılmıyor.

İdealist, entelektüel çaba içinde olanlar da genellikle üst düzey bir tavırla siyasetten uzak durduklarını ifade ederler.

Oysa trafik düzenimiz, çevresel gelişimimiz gibi siyasetin toplam kalitesi, toplumun toplam kalitesi ile doğrudan doğruya devam etmektedir.

Okur yazar, idealist, “iyi” bir adam neden siyaset yapar?

Çok beylik bir laf edip “hayatın kendisi zaten siyasettir” diyen söze…

Özel sektördeki iş ilişkileri, evlilik ve aile içindeki ilişkiler politik bir duyarlılıkla olmaz mı?

Gelelim neden siyaset sorusuna?

Siyasetçilerin dışsalların büyükçe bir kısmı, olumsuz pek çok ifadeyle bu soruların yanıtlarıken, benim hala romantik bir idealizmle değişimler cevaplarım var.

Başkaları adına konuşamam ama köy kökenli bir aile, üniversite eğitimi almış ilk kız çocuğu, bir imam hatipli olarak basın yayını okumuş olan, mesleğe bana göre en çok emekten oluşan en alt basamağından, gazetecilikten başlıyor, 25 yılı yakın bir zaman, uzunluklarıyla oldukça mesai yapmış olan , 50 yaşına gelen 3 kız annesi olarak, bu kişileri verecek cevaplarım var.

Biz idealizmi, vatanı, milleti, ümmet sevgisini babamızdan miras aldık.

Küçük yaşta inandık, “bir tek inanmış” adamın herşeyi değiştirebileceğine…

Üstad'ın, sağa sola bakmadan, “ben varım” diyen gençliğiydik biz…

50 yaşında pek bir şey kalmadı ama hala “ben varım” diyebiliyorum.

Sistem, düzen adına her ne varsa şikayet edilen, onların değiştirilebilmesinin en meşru zeminidir, siyasi mücadeledir…

Sadece şikâyetlerin, "dedikodu", belden aşağı vurmanın "ayıp ve günah" olduğu bir inançtan geliyorum.

Siyaset, çocuklardan, haberlerden olayların bir görevi…

 

Reel politik, ideal politik tartışmalarını çok da kafama takmıyorum.

Hala romantik bir idealizmin esiriyim ben…

 

Hala18-20 yaşında gibi heyecanım ve arkadaşım var…

 

AĞUSTOS / 2014