Yazım
Yazım
KENT SOYLU MUHAFAZAKARLAR
İktidarları, tutukluları muhafazakârlaştırmakla, başörtülüleri de mahalle baskısıyla suçlayanlar yeni kent soylu modern muhafazakarları göremiyorlar, görmek istemiyorlar. Toplumun bilimini tanımlayacağı gerçekleri, reel politik popülist kaygılarla kısa sürede kullanıp tüketiyor.
Kentli muhafazakârlar, çocuklarını okutmak veya yeni ekmek pazarlarını aramak için, taş hava altındır, göçle geldikleri şehre, artık ikinci nesillerle söz sahibi oluyorlar. Yeni şehirli yaşam tarzlarıyla modern muhafazakarlar, çocuklar ve torunlarıyla merkeze entegre olup, bunları yeniden çalıştırmak istiyorlar. Başkaları tarafından tanınmadan, uğraşarak ve yerel olarak...
TEK TİPE İNAT FARKLILIK
Kent soylu muhafazakârların tanımlama iddiaları, şehrin önceki mukimlerinin, kazanılmış iddiası ve imtiyaz patlama ile çatışmayı da beraberinde getiriyor. Yeni nesil muhafazakârlar, sistem şehirli tek tip modern insanın dayatmasına inat, gelenleri köklere sadık, yeni hayata tutunmak için şehrin önceki sakinlerinden daha disiplinli ve iddialılar. genel olarak yeniliklere ve yenilenmeye, yaşlı şehirlilerden daha fazla açık ama temkinliler.
Kıdemin ve burjuva psikolojisinin geri dönüşü, ideallerini yeni nesillere aktaramayan kent soyluları, kentli dindarların yaşamı ve idealist yaşam iddialarıyla daha da rahatsız oluyorlar.
Şehirde ikinci nesli yetiştiren muhafazakârlar ile hem muhafazakârlığın hem de modernliğin yeniden başlatılması gerekiyor. Muhafazakârlar, diğerlerinin tanımladığı gibi statüko ve sağlamlıkla hemhal, ne de modernizm modası ve sosyal yaşamla eküri. 80 yıl öncesinin birlikteliğiyle, piramidin bağlantılarının aşağıyı dönüştüreceklerini zannedenler, üstencilik ve mirasyediliğin dışında yeni bir söylem, üretim ne yazık ki gelişemediler. Üstenci, toptancı, tek tip dayatmacı anlayışlar kısa süreli makbul sayılsa da, toplumların dinamizmi karşısında ne yazı ki nefessiz kaldı.
Prof.
TEKNOLOJİK DEĞİŞİMİN ETKİSİ
İnsan yaşamları için uzun sayılan zaman toplum için kısacık...
Babalarımızın göçle geldiği şehirdeki var olması; iddiaları, soğutma için pek fazla anlam ifade etmezken, bugün bizimle birinci, sunulanla ikinci nesil kentli muhafazakârlık artık konfor için yeni ve kalıcı bir çalışma alanı. Ama ne yazık ki bu çalışmadan daha yapılamadan siyaset neredeyse tüm kavramları çarçabuk kullanıp tüketiyor.
Bugünkü toplumsal dinamiklerini otuz, hatta yetmiş yıl önceki retorikle tartışamaz, anlayamayız. Yirminci yüzyılın son çeyreği ile kişisel deneyimlediğimiz kentli, modern muhafazakârlığı; sosyal bilimciler alan çalışmalarıyla yeni yeni anlamaya, tanımlamaya çalışıyor. kendim bildim bileli siyaset, hamaset ve reddiye üzerinden yürüttüğü tartışmalar ile bu yeni sosyal yapıyı şiddetli bir tartışmanın içine doğru acımasızca atıveriyor.
Kısacası, işin konusuna siyaset cüretkârca girip tartışıyor ve kavramsal sürdürülebilirliği politikası. Teknolojinin büyüme hızındaki artış, toplumun gelişimi ve değişim dağılımındaki artış. Önceleri çeyrek ya da yarım asırlara sığdırılan değişim ve dönüşümleri birkaç yıl içinde yaşayabiliyoruz artık. İletişim teknolojisinin desteği ile açık hatta transparan halde yaşayan toplum, korku kültürü ile beslenen kapalı toplumsal döngüyü başlatıp bir hızla sıyrılıyoruz. Herkesin ile kendi gerçekliğini, kendi sözlüğünden tanımlamaları dileğiyle...
EKİM / 2011