Anasayfa | Yazım

Yazım

Yazım

Modern Dünyanın Gözleri Önünde Gerçekleşen İnsanlık Dramı: HOCALI KATLİAMI


Hocalı katliamı, modern çağın, insanlığın tarihinde kara bir leke olarak yer aldı. Resmi rakamlara göre, Ermeni güçlerinin saldırılarında, 613 Azerimiz kardeşimiz katledilmiştir. Bunun dışında 500'e yakın sivil ağır yaralanırken 1250'den fazla kişi esir düşmüştür. Bu esirlerden 68 kadın ve 28 çocuk da içinde bulunan 150 esirden daha bir haber alınamamıştır. Ermenistan tarafından günümüze kadar esirlerin akıbetiyle ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır. Dönemin Ermenistan Savunma Bakanı, Ermenistan'ın önceki dönem cumhurbaşkanlarından

Serj Sarkisyan bir gazetecinin sorusu üzerine Hocalı Soykırım'la ilgili şu ayrıntıları ayrıntıları: ''Hocalı'ya kadar Azerbaycanlılar, bizim sivillere saldıramayacağımızı, ancak Hocalı'da biz bu ağırlığı kırıldı.''

''Hocalı Katliamını Kimler, Nasıl Kabul Ediyor ?''

Azerbaycan Meclisi, 1994'de 613 vatandaşın katledildiği olayı, "Hocalı Soykırımı" olarak kabul etti. Hocalı'da yaşanan olaylar 9 ülkede "soykırım" olarak biliniyor. Bunların içinde Meksika, Çek Cumhuriyeti, Bosna Hersek gibi ülkeler bulunuyor. Hocalı Katliamı'nı 5 ülke parlamentosu kınarken, ABD'den 16 eyaletin oynadığı "soykırım" olarak gören kararları kabul etmiş dinlemiş. Türkiye Cumhuriyeti olarak biz, Hocalı'da yaşananları resmi olarak "katliam" olarak kabul ediyoruz. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı'yı Dağlık Karabağ Savaşında işlenen "katliam" olarak kayıtlara yakalandı. Ne yazık ki BM, henüz resmi olarak bir karar vermemişti. Ancak 1993'te BM, Ermenistan'ı terk etmeyi kınadı ve 822 sayılı kararla, Ermenistan'dan işgal edilen Azerbaycan topraklarını desteklemekr. Bugün hala Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Ermeni işgali altındadır. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, "Ermenilerin tüm Hocalı sakinlerini katletti" bölümünden alınan bir raporgeye imza atılmış dinlenme. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, 1996 yılında Erivan'ı kınayarak, Azerbaycan toprak bütünlüğüne saygı gösterisini talep etti. Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi, 2010 yılında Hocalı'da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık karşısında suçlarla eş değer olarak görüldü ama henüz resmi bir karar durumu yok. Dünyanın bu tür acıları kendince kategorize edilmesi ve standart bir perspektiften değil de yanlı yaklaşması ne yazık ki güven sarsıcı bir durumdur.

"Soykırım Katliamın" Tanıkları

Tüm dünyada, Cingiz Mustafayev'den en acı hatıraları tanıklık etti. Olay yerine ayrılan ilk çekimleri yapan, ardından Ermeniler tarafından şehit edilen Azerbaycan Milli Kahramanı Cingiz Mustafayev kendi kaleminden Hocalı Katliamı'nı şu şekilde aktarmıştı;

"Yüzlerce insan cenazesi… Çoğunluk mesafeden, genellikle taranarak öldürülmüş 2 yaş 15 yaşına kadar olan çocuk, kadın ve ihtiyar cesetleri… Cesetlerin bölümleri da görülüyor ki herhangi biri karşı koyamamış, kaçmaya yeltenmemiştir. Onlar, Ermeniler tarafından son derece soğukkanlılıkla, vahşilikle katledilmişler…

Soykırımın izlerini taşıdığı ve iki askeri helikopterle 28 Şubat'ta ilk olarak biz geldiği belirtildi. Biz daha havadayken 500 metre civarındaki alanda insan cesetleriyle örtülmüş sergilenen şahidiydi. Helikopterden inmez atışma başladı. Yanımızda bulunan polisler... 4 cenazeyi helikoptere bindirebildiler. Gördüğümüz manzara insanı delirtiyordu. Bir türlü kendimize gelemiyoruz. Mart'ın 2'sinde yabancı gazetecilerle ya da geldiğimiz yerde tekrar aynı durumla karşılaştık; ama ölümler daha kötü hale gelmiş, Ermeniler tarafından onlara hakaret edilmişti. Anlaşılan, Ermeni cellatları her gün bu vahşilikleri tekrarlamaktan zevk alıyorlardı…'' 

''Ruhun şad olsun Mustafayev...''

  1. Yüzyılın sonunda modern dünyanın gözünün önünde gerçekleşen Hocalı Katliamı, aslında insan hakları yaklaşımında nasıl çifte standart çalışmalarda da mevcut durumda. ''Dünya beşten büyük.'' diyerek tüm dünyada, adalet ve hakça paylaşımının savaşını veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, tüm mazlum coğrafyalarda olduğu gibi aynı kandan beslendiğimiz kardeşlerimizin de dostu, yareni olmuştur. Biz Azerbaycan ile tek millet iki devletiz. Son 15 yıllık yakın siyasi tarihimizdeki ikili ilişkilerimizde de mevcut ki, Azerbaycan'ın acı acımız, sevincimiz sevincimizdir.

Türkiye Azerbaycan Dergisi'ne yayında başarılı olmayı hedefliyoruz. Derginin faaliyetleriyle kardeşlik hukuku olan iki devlet arasındaki köprüler daha da sağlamlaşacaktır.  

 

OCAK / 2019